İş hayatı zaman zaman sürprizlerle dolu olabilmektedir. Kimi zaman uzun süredir zevkle çalışılan bir iş yerinde, çeşitlik nedenlerden kaynaklı olarak işe gitmek bile insana zor gelebilir. Kimi zaman da işçiler, işveren tarafından istifa etmeye zorlanarak kıdem tazminatı hakkından mahrum kalabilmektedir.

Her ne kadar işten kendi isteği ile istifa ederek işten ayrılan bir işçinin kıdem tazminatına hak kazanamayacağı doğru olsa bile, haklı nedenle iş akdini fesheden işçinin kıdem tazminatı ve sair işçilik alacaklarına hak kazanabileceği hala bilinmemektedir.

Bir diğer anlatımla; işten ayrılmak isteyen bir işçi istifa etmek yerine, İş Kanunu m. 24 uyarınca haklı nedenle iş akdini feshederek kıdem tazminatı ve sair işçilik alacaklarına hak kazanabilir.

Belirtmek gerekir ki ilgili kanun maddesinde sayılan haklı fesih sebepleri örnek teşkil etmektedir. İşçinin haklı neden olarak ileri sürebileceği her hal haklı fesih sebebi olabilir. Uygulamada en çok karşımıza çıkan haklı fesih sebepleri: ücretin elden ödenmesi, fazla çalışma ücretinin ödenmemesi/eksik ödenmesi, işçinin fazla çalışma sınırı üzerinde çalıştırılması, hafta tatili ve ara dinlenme sürelerinin kullandırılmaması/eksik kullandırılması, yıllık izin hakkının usule aykırı olarak bölerek kullandırılması vb. gibidir.

Son olarak ifade etmek gerekir ki; bir iş yerinde yıllarca çalışarak emek veren işçinin istifa ederek kıdem tazminatını tabiri caizse “çöpe atması”, kanunların kendisine verdiği haklardan ve emeğinin karşılığını almaktan vazgeçmesi anlamına gelmektedir. Hal böyle olunca istifa etmek yerine haklı nedenle iş akdini fesheden bir işçi, hem kendisine verilmiş bir hakkı kullanmış olacak hem de bir nebze de olsa emeğinin karşılığı olarak kıdem tazminatına hak kazanmış olacaktır.

                                                                                                                                                                                             Av. Emir Abdullah ÖZÇELİK