Blog

03 Mayıs Perşembe, 2023

Tahliye Taahhütnamesi Geçerlilik Şartları

03 Mayıs Perşembe, 2023

Tahliye Taahhütnamesi Geçerlilik Şartları

Özellikle son dönemde, yüksek enflasyon gerçeği ve kira artış sınırlaması nedeniyle kiraya veren/kiracı problemlerinin daha da arttığı net bir şekilde ortadadır. Kimi zaman yaşanan sorunların çözümü için kiraya veren taşınmazından kiracıyı tahliye etmek istemektedir. Özellikle bu noktada, tahliye taahhütnamesi sebep gösterilerek kiracıyı tahliye etmek diğer yollara nazaran daha elverişli olabilmektedir. Hal böyle olunca neredeyse her kiraya veren, kira sözleşmesi yapılırken kiracıdan tahliye taahhütnamesi almak istemektedir.

Söz konusu tahliye taahhütlerinin birtakım geçerlilik koşulları bulunmakta olup, uygulamada alınan bazı taahhütlerin de bu koşulları taşımadığı ve kiraya veren/kiracının mağduriyetine sebep olduğunu uygulamada sıklıkla deneyimleyebiliyoruz.

Öncelikle tahliye taahhütnamesi Türk Borçlar Kanunu’nun 352.maddesinde “Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Anlaşıldığı üzere kiracının, bunu kiraya verene karşı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, yazılı olarak ve belirli bir tarih içerecek biçimde üstlenmesi koşullarının birlikte gerçekleşmesine bağlanmıştır.

Uygulamada kira sözleşmesi ile aynı tarihte verilen tahliye taahhütlerine sıkça rastlanmaktadır. Yargıtay içtihatlarında da benimsenmiş olduğu üzere; kira sözleşmesi ile aynı gün verilen taahhütleri, “kiraya verenin baskısı ile verilmiş olduğu” kabul edildiğinden geçerli değildir.

Yine uygulamada tahliye taahhütlerinde tarih kısmının boş olarak alınarak sonradan doldurulup işleme konulmasıyla da karşılaşılabilmektedir. Her ne kadar Yargıtay içtihatlarında bu durum hukuka aykırı olarak kabul edilmese de, irade bozukluğunu iddia ve eldeki delillere göre ispat etmek mümkündür.

Uygulamada hala bilinmeyen husus ise; kiralanan yerin aile konutu olarak kullanılması halinde tahliye taahhüdünde her iki eşin de imzasının bulunması gerektiğidir. Her iki eşin de imzası bulunmayan tahliye taahhüdüne dayanılarak aile konutu tahliye edilememektedir.

Son olarak belirtmek gerekir ki, taşınmazın tahliye edileceği taahhüt edilen tarihten itibaren 1 ay içinde tahliye taahhüdünün işleme konulmuş olması gerekmektedir.

 

                                                                                                                                                                              Av. Emir Abdullah ÖZÇELİK

DİĞER YAZILAR